Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sağlık sorunlarının başında tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar yer almaktadır. Organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısının her geçen gün artmasına karşın bağış oranındaki yetersizlik nedeniyle birçok hasta hayatını kaybetmeye devam ediyor.
Sağlıklı bir yaşam sürebilmek için organ nakline ihtiyaç duyulan hastalıkların başında Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) hastalığı yer almaktadır. Görevlerini çeşitli nedenlerle ve geriye dönüşümsüz olarak kaybetmesinden dolayı ortaya çıkan Kronik Böbrek Yetmezliği kişinin hayatını oldukça olumsuz etkileyen hastalıkların başında yer alır.
Toplumda, organ nakli bilincinin oluşturulması için herkesin üzerine görevler düşerken, sağlık kuruluşları da organ naklinin gerekliliği konusunda halkı bilinçlendirmek için önemli çalışmalar yapmaktadır. Ülkemizde geçen yıl 9 bin 477 organ ve doku naklinin gerçekleştirildiği bu nakillerin başında ise böbrek naklinin ilk sırada yer aldığını biliyoruz.
Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY) hastalığının tedavi yöntemleri arasında diyaliz, periton diyaliz, hemodiyaliz gibi seçenekleri olmasına karşın en ideali organ nakli ile hastanın tamamen sağlığına kavuşturulmasıdır. Burada öncelikle kadavra böbrek alıcı dosyası hazırlanıyor. Hazırlanan bu dosya trans koordinatörlüğüne iletiliyor burada UKM’den kişinin başvurusu kontrol ediliyor daha önce yapılmış olan başvurusu yoksa başvuru sisteme kayıt ediliyor.
Organ Nakli ve Organ Bağışı Nedir?
Görevini yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden (kadavradan) alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denir. Kişi hayatta iken serbest, özgür iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesine organ bağışı denir.
Bağışlanan Organlar Kimlere Nasıl Nakledilir?
Bir canlının bir kişiye organ bağışında bulunması için, en az 4. Dereceden akrabası olması, kan grubunun uyması, HLA ( insan lökosit antijeni) ( bağışıklık sistemimizin kendinden olmayanı tanımasını sağlayan sistemdir) doku gruplarına bakılması ve bir takım değerlendirmelerden geçmesi gerekmektedir. Organın kadavrandan alınması için ise; beyin ölümünün tıbben gerçekleşmesi gerekmektedir. HLA doku grubuna bakıldıktan sonra, Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Merkezine gönderilir, burada listelere göre uygun kişiler belirlenir ve kişilerin başvuru yaptıkları hastanelere liste gönderilir. Bu kişiler tekrar birtakım tıbbı testlerden geçer ve en uygun olan kişiye organ nakledilir.
Organ Bağışının Dini Yönden Bir Sakıncası Var Mıdır?
Organ bağışının dini yönden bir sakıncası yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu, 03.03.1980 tarih ve 396/ 13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Ayrıca Kuran-ı Kerim’de de “kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı” beyan olunmaktadır. ( Maide Suresi, ayet 32)
Kimler Organ Bağışında Bulunabilir?
2238 sayılı ”Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun” da: “18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes, organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir” denilmektedir. Ayrıca tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak olan bu nakle razı olması gerektiği belirtilmektedir.